Ölüm, gerçek olandır. Geriye dönüp bakamadığın an, işte o an ölmüşsündür. Peki hayatın içinde ölüm varsa, insan ne için yaşar? Çoğu kez başkaları için. Başkalarının istediği gibi. Başkalaşır. Değiştirilmek ister. Kişiliği kimliği çoğu zaman esir edilir. Ya sevgi ile acı içinde ya da zorla. Sevildiğini zannederek ya da sevdiğini. İşte o an yaşayan bir ölüsündür. Peki eğer ölümlü isek neden değişime izin veriyor ve kendimiz olamıyoruz? Ya da öleceğimizi bilerek şu an yapmak istemediğimiz kadar çok şey yapıyoruz? Neden? (idk)
28 Kasım 2011 Pazartesi
Birkaç satır…
Ölüm, gerçek olandır. Geriye dönüp bakamadığın an, işte o an ölmüşsündür. Peki hayatın içinde ölüm varsa, insan ne için yaşar? Çoğu kez başkaları için. Başkalarının istediği gibi. Başkalaşır. Değiştirilmek ister. Kişiliği kimliği çoğu zaman esir edilir. Ya sevgi ile acı içinde ya da zorla. Sevildiğini zannederek ya da sevdiğini. İşte o an yaşayan bir ölüsündür. Peki eğer ölümlü isek neden değişime izin veriyor ve kendimiz olamıyoruz? Ya da öleceğimizi bilerek şu an yapmak istemediğimiz kadar çok şey yapıyoruz? Neden? (idk)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder